Teknolojinin gelişimiyle hayatımızın birçok alanına giren robotların insanlık için bir felaket mi olacağı yoksa avantajlar sağlayarak daha konforlu bir yaşam sağlayacağı, son yıllarda insanların merak ettiği ve bir o kadar da endişe duyduğu konuların başında gelir. Robotlar insanlardan daha zeki ve daha hızlı olacaklar, bu konuda bir şüphemiz yok. Ancak bu avantaj gibi görünen özelliklerin bizler için tehdide çevrilme ihtimali ne kadar?
İçeriğimizde yapay zekâ ve robotların insan yaşamı için ne gibi tehditler oluşturabileceğini ve bunun yanı sıra yaşamımıza katacağı avantajları inceledik. Gelin, insan zekasının ürünü olan robotların insan yaşamı üzerindeki olası etkilerine yakından bakalım.
Robotlar Ne Gibi Avantajlar Sağlar?
Robotların ve dolayısıyla makineleşmenin bizler için bir tehdit unsuru olup olmadığına geçmeden önce avantajlı yönlerinden bahsetmek istedim. Zira, her ne kadar geleceğin felaket senaryolarının baş rolleri robotlar olarak düşünülse de robotların avantajları dendiğinde akla gelenleri de göz ardı etmemek gerekir.
Yüzyıllardan bu yana makineleşmenin nimetlerinden yararlanıyoruz desek, yanılmayız. En basit matematik hesaplamalarından endüstriyel üretim süreçlerine kadar birçok alanda makineler kullanılmakta. Özellikle son yıllarda teknolojinin gelişimi sayesinde akla hayale gelmeyen pek çok meslek dalında makineleşmenin getirilerini görüyoruz.
Robotlar sayesinde yapılan işin maliyeti düşer. Örneğin, günde ortalama 8 saat çalışan bir insan yerine bir robot geliştirilmesi halinde bu robot, hem mola vermeden günün her saati çalışır hem de işletmelerin kazanç elde etmesine neden olur. Aynı zamanda otomatikleşme sonucunda çalışanlar, robotların gördüğü işler yerine daha değerli işler yaparak işletmenin yüksek kar elde etmesini sağlar. İşin kalitesinin ve titizliğin bir hayli artacağı da inkâr edilemez bir gerçektir. Bunlara ek olarak müşteri memnuniyeti, daha hızlı hizmet ve kontrolün daha sıkı olmasını da göz ardı etmememiz gerekir.
Robotlar İnsanlık İçin Bir Tehlike Mi?
Peki, yukarıda saydığımız tüm avantajları sağlayan yapay zekâ, zamanla bizim için bir tehdit haline mi gelecek? Elon Musk, Stephen Hawking gibi günümüzün dehaları, yapay zekâ ve robotlaşma sürecinin insanlığa bir tehdit oluşturabileceği kanaatindeler. Ancak bu tehdidin de aslında yine insanlığın kendi kötü emelleri sonucu oluşacağını düşünüyorlar. Aslında bu noktada insanların ikiye ayrıldığını da söyleyebiliriz. Bazıları, robot ve yapa zekâ sayesinde sürekli üreten, düşük maliyetli bir çalışan ordusunun olacağını, bazıları ise insanlığın hem ekonomik hem de sosyal anlamda buna hazır olmadığını düşünüyor.
Yapay Zekâ İnsanların Yerini Mi Alacak?
Konuya geçmeden önce bir deneyi sizlerle paylaşmak istedim. 1950 yılında ünlü matematik ve bilgisayar bilimcisi Alan Turing, insanların yapay zekayla mı yoksa insanla mı etkileşimde olduğunu anlayıp anlamayacaklarını test etmek için Turing testi geliştirdi. Testte 13 yaşındaki bir çocuğu taklit eden sanal bir karakter, ortalama 5 dakikalık bir sohbet sonunda jüriyi kendisinin insan olduğuna inandırdı. Sonuç olarak bu test, yapa zekanın insan gibi davranacağını ve düşünebileceğini ortaya koydu.
Robotların zararları dendiğinde akla gelen ilk şey, tüm meslek alanlarında insanların yerini almasıdır. Uzmanlar, yapay zekanın hem mavi hem de beyaz yakalılara özgü işlerde varlık göstereceğini belirtiyor. Çoğu kişi, çocuk eğitimi, cerrahi, diş hekimliği gibi alanlarda insan doğasının büyük rol oynadığını ve bu nedenle bu alanların ancak insanlar tarafından yapılabileceğini düşünüyor. Ancak Turing testi, insana özgü düşünce şekli gerektiren iş alanlarının da robotlar tarafından üstlenilebileceğinin sinyallerini veriyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ne Zaman Kardashev Ölçeği Tip 1 Uygarlık Seviyesine İlerleyeceğiz?
Dünya Robotlara Hazır Mı?
Robotların yukarıda da belirttiğimiz gibi pek çok meslek alanlarını işgal edecekleri bir gerçek. Bu da doğal olarak beraberinde işsizlik oranlarını artıracaktır. Ancak asıl soru şu; dünya yüzde 25 ve hatta daha üstü oranlarda işsizlik durumunu kontrol altına alabilecek mi?
Profesör Stephen Hawking, otomasyon süreci sonucunda orta sınıf işçilerinin daha büyük oranda işsiz kalacağını ve bunun da hem politik hem de sosyal açıdan büyük felaketler getireceğini düşünüyordu. Hawking, endüstriyel devrim sonucu gelen yeni kapitalizm sisteminin yapay zekâ ve robotlar sayesinde daha da büyük sorunlara yol açacağını ön görüyordu. Aynı zamanda bir diğer açıdan da robotların dünya için çok büyük bir tehdit oluşturacağını ve aklımızın almayacağı bir şekilde bizleri ortadan kaldırabileceklerini tahmin ediyordu.
1997 yılında dünya satranç dehası Garry Kasparov, IBM tarafından geliştirilen yapay zekaya yenildi. 20 yıl sonra 2016 yılında ise yine Go şampiyonu Lee Sedol, yapay zekaya 4 – 1 mağlup oldu. Üstelik yapay zekanın Lee Sedol’u mağlup etmek için kullandığı yöntemlerden biri, daha önce hiç denenmemiş bir yöntemdi. Yapay zekâ böyle bir yaratıcılık yeteneğini nasıl kazandı? Yüzyılların birikim ve tekniklerinden ziyade kendi tekniğini nasıl geliştirdi? Bu sorular hala yanıtsız. Kısacası, robotlar ya başımıza gelen en iyi şey ya da en kötü şey olacak. Ancak dünyanın robotlaşma sürecinde değişeceği, su götürmez bir gerçek.